Blog Detayı

gokalphukuk.com.tr

Araç Değer Kaybı ve Mahrumiyet Bedeli

Araç Değer Kaybı Nedir ?

Kaza sonrasında aracın, hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kaza meydana geldikten sonraki ikinci el piyasa değerinin aynı olamayacağı malumdur. Aracın ikinci el piyasa değerinin düşmesi sebebi ile talep edilebilecek bedeli araç değer kaybı adı verilmektedir.

Araç değer kaybının talep edilebilmesi ve uygulanacak genel esaslar aşağıda belirtilmiştir.

*Zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.

*Araç ağır hasar kaydına sahip olmamalıdır.

*Araçtaki hasar daha önceden hasara uğramış bir bölgede olmamalıdır.

*Kiralık araçlar, taksi, dolmuş gibi araçlardaki hasar nedeniyle yapılan değer kaybı talepleri ve tekerlekli/paletli ve zırhlı toplumsal müdahale araçları, belediye otobüsleri, yol süpürme araçları, itfaiye araçlarındaki değer kaybı talepleri kapsam dışında kalmaktadır.

*Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar teminat dışında kalmaktadır.

*Değer kaybı talep edecek tarafın, kazanın meydana gelmesinde kusursuz ya da diğer sürücüye nazaran daha az kusurlu olması gerekmektedir.

*Kısa bir süre önceye kadar belirli bir kilometre üzerindeki araçlar için değer kaybı talep edilmesi mümkün olmaz iken, mevcut düzenlemeler doğrultusunda kilometre sınırlamasının kaldırıldığını söylemek mümkündür.

Aracın değer kaybı hesaplanırken hangi kriterler göz önünde bulundurulur ?

Mevzuat hükümleri çerçevesinde araç değer kaybı hesaplanırken; marka ve model bilgisi, hasar/işlem gören araç parçaları, hasar geçmişi ve niteliği, tarafların kusur durumu, aracın üretim yılı, aracın trafiğe çıkış tarihi ve aracın pazar değeri gibi faktörler baz alınır.

Araç değer kaybı kimden talep edilebilir ?

Araç değer kaybının kazaya karışan araç malikinden Kaza neticesinde aracınızdan meydana gelen değer kaybından trafik kazasına karışan kusurlu araç sahibi, bu aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketi ( Sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitleri doğrultusunda belirlenecektir. ), araç işleteni, aracı kullanan kişi müştereken ve müteselsilen sorumludur. Zararın, bahsi geçen kimselerden birinden ya da tamamından aynı anda talep edilmesi mümkündür.

Dikkat edilmesi gereken husus değer kaybının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi düzenleyen sigorta şirketinden talep edilebileceğidir. Kasko poliçelerinde genellikle değer kayıplarını teminat altına alan bir kloz bulunmamaktadır. Kurulu olan tarafın Kasko poliçesinden talepte bulunulabilmesi için bunun açıkça poliçede teminat altına alınmış olması gerekmektedir.

 

Nasıl ve nereye başvuru yapılmalıdır ?

Karayolları Trafik Kanunu’nun Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı  başlıklı 97. Maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Buna göre ZMM kapsamında sigorta şirketinde değer kaybı talebinde bulunacak kimseler açısından sigorta şirketine yazılı başvuru zorunlu hale gelmiştir. Başvuru yapılmaksızın dava açılması halinde söz konusu dava şartı yokluğu sebebi ile reddedilecektir.

Yapılacak olan başvuru sırasında kaza tutanağı, ruhsat, kazaya ilişkin görüntüler, ekspertiz raporu gibi kazaya ilişkin belgelerin ibraz edilmesi gerekmektedir. Sigorta şirketi tarafından 15 gün içerisinde cevap verilmemesi ya da yapılan ödemenin somut duruma uygun olmaması halinde kişilerce mahkeme nezdinde dava açılabileceği gibi Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabilir. Dava açılması halinde somut olayın özelliğine göre, mahkeme nezdinde dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulması gerektiği unutulmamalıdır.

Dava yolu yerine Sigorta Tahkim Komisyonu’na da başvuru yapılması mümkündür. Sigorta Tahkim Komisyonu alternatif bir uyuşmazlık çözüm makamı olup, kurum tarafından verilen kararlar mahkeme ilamı niteliğinde olup bağlayıcıdır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus Tahkim Komisyonu’na ilgili poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi aleyhine başvuru yapılabilir. Araç maliki, işleticisi veya şoförü aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulamaz.

Uygulamada sigorta şirketleri tarafından herhangi bir ödeme yapılsa da genellikle bu bedel olması gereken değer kaybı bedelinden düşük olmaktadır. Bu nedenle başvuru ve devamındaki süreçler titizlikle yürütülmesi kişilerin yararına olacaktır. Ne yazık ki son yıllarda Hukuk eğitimi almamış kimseler tarafından, yasaya aykırı şekilde bu süreçlerin yürütülmeye çalışıldığı görülmektedir. Vatandaşların hak kaybı yaşamaması adına sürecin başkaca kurum ve kuruluşlar ile değil, alanında uzman Hukuk Bürosu ile yürütülmesi gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Araç mahrumiyet bedeli nedir ?

Trafik kazasının gerçekleşmesinde kusuru bulunmayan ya da daha az kusurlu olan tarafın gerçekleşen kaza nedeni ile zarar veren kimsenin kaza sonucu zarar gören aracın tamir edilmesi süresince geçici olarak aracını kullanamayan kişiye ödemesi gereken bedeldir. Araç mahrumiyet bedelinin talep edilebilmesi için araçta meydana gelen hasar nedeni ile aracın tamir/onarım sürecinde kullanılamaması gerekmektedir. Kazanın meydana gelmesinde bulunan taraftan talep edilmesi mümkündür. Kusurlu olan tarafın sigorta şirketinden talep edilebilmesi için ise sigorta sözleşmesinde ikame araç teminatının mevcut olması gerekmektedir.

Geçmiş yıllarda ikame araç bedeli talep edilebilmesi için, tamir süresince yeni bir araç kiralanmış olması gerektiği kabul edilmiş ise de Yargıtay yakın tarihli kararları ile araç kiralandığına ilişkin bir belgenin sunulmasının zorunlu olmadığı belirtilmiştir.

Araçtan mahrum kalma tazminatı günlük ikame araç bedeli ile onarımda geçen gün sayısının çarpılmasıyla elde edilerek hesaplanır. Bu hesaplama ticari olmayan araç mahrumiyet bedeli hesaplamasında kullanılırken ticari nitelikte olan bir aracın mahrum kalma tazminatı mahrum kalınan günlük gelir ile onarımda geçirilen sürenin çarpılmasıyla tespit edilir.

Burada dikkat edilmesi gereken husus araçtan mahrum kalma tazminatı hesaplanırken esas olan aracın gerçek zararının dikkate alınması gerektiğidir. Yani aracın fiilen ne kadar süre onarımda kaldığı değil, meydana gelen hasarın objektif olarak ne kadar sürede onarılabileceğinin belirlenmesi ve hesaplamanın bu doğrultuda yapılması gerekir.

Kazasız günler geçirmeniz ve bu bilgilere ihtiyaç duymamanız dileğiyle. 


ÖNCEKİ BLOG   SONRAKİ BLOG